Lukwise Röportajları Başladı!

  1. Anasayfa
  2. Lukwise Röportajları Başladı!
  • Lukwise Röportajları Başladı!

    Lukwise Röportajları Başladı!

    House of Human kurucu ortağı Nuri Murat Avcı ile koçluğa dair bir sohbet

 Koçluğa nasıl karar verdiniz?

Deniz Kuvvetlerinde Subay olarak Yaklaşık 17 yıllık yöneticilik ve İK tecrübemin ardından 2009 yılında, yaklaşan emeklilik dönemimde eğitim ve danışmanlık konusunda girişimde bulunma kararı verdim. Bu konuyla ilgili araştırma yaparken pazarda irili ufaklı çok fazla oyuncu olduğunu gördüm. Böyle bir pazarda nasıl fark yaratabilirim düşüncesiyle araştırmalar yaparken internet üzerinde Uluslararası Koçluk Federasyonu (ICF) ve ICF’in o dönemki Türkiye yönetimine ulaştım. Kendilerinden randevu alıp tüm dünyada ve Türkiye’de koçlukla ilgili gelişmeleri, bakış açılarını öğrendim.

 

"Türkiye Koçluk’ta bir mavi okyanus"

Bu alanın Türkiye için tam bir mavi okyanus olduğunu tespit edip sektöre buradan girmeye karar verdim. 1 yıl süre ile Koçluk eğitimimi tamamladım sonrasında unvan aldım ve bu süre içerisinde gördüm ki bu bir işin ötesinde bir yaşam tarzı. Hayatımda koçluktan önce ve sonra diye iki ayrı bölüm oluştu diyebilirim. Koçlukla geçen yıllarım bu konuda ne kadar doğru bir karar verdiğimi bana gösterdi. Hem maddi, hem de manevi olarak.  Burada şansım yaver gitti demek istemiyorum. Zira Şans, hazırlıkla fırsatın karşılaştığı köşe başıdır derler. Ben bu pazara girmeden önce iyi bir hazırlık dönemi geçirdim ve bu sayede fırsatları değerlendirebildim.

 

İyi koçu ve kötü koçu nasıl anlarız?

Maalesef bunu ayırmak, sahte bal ile doğal balı ayırmak kadar zor. Zira ICF, AC, EMCC gibi global ölçekte koçluğun etik kurallar çerçevesinde yapılması ve yaygınlaştırılması  için canla başla çalışan kuruluşlara üye olup, onların temiz ve güvenilir adlarını kullanıp koçlukla alakası olmayan işleri koçluk diye lanse eden bir sürü koç var. Eskiler bilir. Ben onlara doğan görünümlü şahin diyorum. Başka biriymiş gibi görünen, ama aslında zihni fermente olmuş insanlar.

Ama yine de önerim öncelikle ICF, AC veya EMCC gibi kurumlara üye olup olmadıklarını, akredite eğitim alıp almadıklarını araştırmakla işe başlayabilir ilgilenenler.

Bundan daha da önemlisi aldıklarından ne kadarını nerede paylaşıyor olduğu.

 

"Sosyal Medyaya dikkat"

Aman, sosyal medya tuzağına düşmesin kimse derim. O mecrada herkes mutlu, herkes bilge, herkes guru..

Koçun piyasada kitabı var mı, makalesi var mı, sosyal sorumluluk projelerinde sadece fotoğraf mı çektirmiş yoksa katkı sağlamış mı? Sosyal sorumluluk veya koçluk projelerine liderlik etmiş mi? Çevresinde fark yaratmış mı?

Bunları incelemekte fayda var.

 

İyi bir koç hayatımızda ne değiştirir?

Her zaman şunu söylerim, ayağında gülle olan (Pranga olan) psikoloğa, önünde duvar olan koça gitsin.

Ne demek istiyorum? Eğer geçmişiniz size ayak bağı oluyorsa, ilerlemenizi engelliyorsa, bu alanı temizlemek psikologların işidir. Şayet önünüzde yani geleceğinizde bir duvar veya dağ / tepe varsa bu engeli nasıl aşacağınızı tasarlama ve eyleme geçme işi koçla yapılabilir. 

 

"Performans= Potansiyel-Parazit"

John Whitmore koçluk dünyasının duayenlerindendir. Pek çok ilke ve pek çok sistemin kuruluşuna imza atmıştır. Kendisinin şöyle bir formülü var: Performans= Potansiyel-Parazit (Pe=Po-Pa).

Bu arada parazitle ilgili tanımlama yapayım. Koç kişinin hayatındaki iç ve dış parazitleri ortaya çıkarıp, bunlardan giderilebileceklere odaklanılmasını sağlayıp, bu sayede performansı, potansiyele yaklaştırandır. İç parazitler sizin kendi kendinize söylediğiniz engelleyiciler, dış parazitler ise size çevrenizden enjekte edilen engelleyici düşünce kalıplarıdır.

Koç bir aynadır, kişi koç sayesinde aynada kendine bakar ve düzeltmesi gereken yerleri bu sayede düzeltir.


"Koç, bir gonca gülün rüzgarıdır"

Koç, bir gonca gülün rüzgarıdır. Gonca gül yani danışanın rüzgarı olup onun serpilmesine destek olur.

Düşünüp de bir türlü eyleme geçemeyenler, “imkansızı düşünüp mümkünden vazgeçenler”, mükemmel için iyiden fedakarlık edenler koçla ilerlerse başarıya ulaşma şansları önemli ölçüde artar.


Koçluk geçmişinizde en büyük hatanız ne oldu ve size ne öğretti? (bir başarısızlık hikayesi ve kazanımı da diyebiliriz)

 

"Başarısızlık değil sebebi araştırmamak yıkıcı olacaktır"

Bu soru zorlayıcı bir soru oldu. Çünkü o kadar çok hata yaptım ki? Hangisinden bahsetsem bilemedim. Aslında başarı kavramı yapılan hataların tükenmesi sonucu ortaya güneş gibi doğan bir kavram gibi geliyor bana.

Burada önemli olan şey şu. Başarısızlıktan sonra bu süreci masaya yatırmak ve neyi farklı yapmamız gerektiğini acı da olsa sorgulamak.

Hiç kimse zafer yenilgisinin sebebini bilenden daha yakın değildir demişler. Bence bir koç için başarısızlık değil sebebi araştırmamak yıkıcı olacaktır.

 

 Bu mesleğe Yeni başlayanlara ne önerirsiniz? Başarıya ve bilinir olmaya giden yol nedir?

 

"House of Human’ın fark yaratan koçlar ve step up coaching oluşumlarını inceleyin."

 

ICF, EMCC ve AC gibi kurumları araştırsınlar, buralardan akredite kurumlardan güçlü bir eğitim alsınlar, bu kurumların koçlukla ilgili sosyal sorumluluk projeleri ve etkinliklerine katılıp deneyim artırsınlar, bunu bir yaşam tarzı olarak benimsemek için neyi farklı yapmaları gerektiğini sorgulasınlar

Önce kendilerini bilsinler, kendilerine koçluk yapsınlar, değerlerini, yaşam amaçlarını belirlesinler. Daha sonra başkalarına koçluk yapsınlar. Fırsat buldukça başkalarından koçluk alsınlar ki ne yapınca iyi ne yapınca kötü hissedildiğini yaşasınlar.

House of Human ın fark yaratan koçlar ve step up coaching gibi oluşumlarına mutlaka dahil olup kendilerini geliştirsinler.

Sosyal medyada odaklı paylaşımlar yapsınlar.

Kendilerine bir bu işle ilgili ve ortak hedeflere ve değerlere sahip bir partner bulsunlar. Sinerji yaratsınlar.


Bir koç dijitale ne kadar yakın olmalı?

 

10 üzerinden 10 olmalı. Hatta benim hayalim şu. Ölmeden önce dijitalde konuşabildiğim kadar çok konuşup, anlatabildiğim kadar çok anlatıp gelecekte yapay zeka uygulamaları geliştiğinde benim dijital bir koçluk kopyamı oluşturmak.

Dijital dünyayı görmezden gelmek, arkandan gelen bir çığı görüp gözünü kulağını kapatınca kurtulacağını sanmak gibi bir şey.


Koçluğun reklamı olur mu? En iyi nerede olur? 

 

Elbette, her şeyin olduğu gibi koçluğun da reklamı olur. Ancak bu diğer ürünlerden biraz farklı olur. Koçluğu satmak yerine, anlatmak, yaşamak ve yaşadığını göstermek en etkili reklam yöntemidir.

Bunun için elbette sosyal medyayı da kullanmak önemli (Hedef kitlenize bağlı olarak farklı kanalları öneririm)

Ancak kurumsalda koçluk yapmak isteyenler için Lukwise gibi Pazar yerleri çok daha önemli. Çünkü ihtiyaç sahibi kurumlar buradan doğrudan sizlere ulaşabiliyorlar. Sosyal medya bir okyanus. Bu okyanusta dikkat çekmek sanıldığından daha meşakkatli. Ancak Lukwise kurumsalda doğrudan müşteri kitlenize ulaşmanıza yardımcı olan bir kanal.